DEVAM: 26. (Nebi
s.a.v.) Gece Namazı(nı Nasıl Kılardı?)
حَدَّثَنَا
نَصْرُ بْنُ
عَلِيٍّ
وَجَعْفَرُ
بْنُ
مُسَافِرٍ
أَنَّ عَبْدَ
اللَّهِ بْنَ
يَزِيدَ
الْمُقْرِئَ
أَخْبَرَهُمَا
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ أَبِي
أَيُّوبَ
عَنْ
جَعْفَرِ
بْنِ
رَبِيعَةَ
عَنْ عِرَاكِ
بْنِ مَالِكٍ
عَنْ أَبِي
سَلَمَةَ
عَنْ عَائِشَةَ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
صَلَّى
الْعِشَاءَ
ثُمَّ صَلَّى
ثَمَانِيَ
رَكَعَاتٍ قَائِمًا
وَرَكْعَتَيْنِ
بَيْنَ
الْأَذَانَيْنِ
وَلَمْ يَكُنْ
يَدَعُهُمَا
قَالَ
جَعْفَرُ
بْنُ مُسَافِرٍ
فِي
حَدِيثِهِ
وَرَكْعَتَيْنِ
جَالِسًا
بَيْنَ
الْأَذَانَيْنِ
زَادَ جَالِسًا
Âişe (r.anhâ)'dan
rivayet edildiğine göre,
Allah Resulü (s.a.v.)
yatsıyı kıl(ar)dı, sonra ayakta sekiz rekat (daha) kıl(ar)dı. İki rekatde
(sabah olunca) iki ezan (ezanla-ikâmet) arasında kılardı ve bu iki rekatı
(hiçbir zaman) bırakmazdı.
(Bu hadisi Ebû Davud'a
nakleden diğer râvi) Ca'fer İbn Müsâfir rivayetine (bir) "oturarak"
(kelimesi) ilâve ederek "iki ezan arasında oturarak iki rekat" (namaz
kılardı) demiştir.
İzah:
Müslim, müsâfirîn;
Nesâî, kıyâmu'l-leyl; Dârimî, salât; Ahmed b. Hanbel, VI, 189, 230, 249.
Bu hadis -i şerifte
vitr namazından bahsedilmemiştir. Eğer Hanefî ulemâsının üç rekat olduğunu
kabul ettiği vitr namazından da bahsedilmiş olsaydı, bir önceki hadiste ifade
edildiği gibi gece, sabah namazının dışında onbir rekat namaz kıldığı ifade
edilmiş olacaktı. Fakat Şafîîlerin ve taraftarlarının dediği gibi Resûl-i
Ekrem'in vitr namazını bir rekat olarak kıldığı kabul edilecek olursa, o
takdirde bu hadis-i şerifte hem bir rekatlık vitr namazından hem de 1340
numaralı hadiste Resûl-i Ekrem'in vitr namazından sonra oturarak kıldığı iki
rekat namazdan bahsedilmemiştir. Bu hadisle ilgili tamamlayıcı açıklama bir
önceki hadisin şerhinde geçmiştir. Senedde görüldüğü gibi bu hadis-i şerifi
musannif Ebû Davud'a iki ayrı râvi rivayet etmiştir. Bunlardan birisi Nasr b.
Ali diğeri de Ca'fer b. Müsa-fir'dir. Sunmuş olduğumuz tercüme Nasr b. Ali'nin
rivayet ettiği metne aittir.. Cafer b. Müsafir'in metninde ise, Resûl-i
Ekrem'in sabah namazının sünnetini "oturarak" kıldığı ifade
edilmektedir. Bu mevzu ile ilgili olarak Buhârî, Müslim ve Nesâî'nin rivayet
ettiği hadislerin hiçbirinde bu "oturarak" kaydı bulunmadığından
hadis sarihleri bu kaydın Cafer b. Müsâfir'e ait bir vehm olduğu kanaatine
varmışlardır.